SEYYİD NESÎMÎ VE ALİ ŞİR NEVĀYÎ’DE “GEVHER/CEVHER” DÜŞÜNCESİ
(He Idea of "Gevher/Jewel" in Seyyı̇d Nesîmî and Alı̇ Şı̇r Nevāyî )

Yazar : Funda TOPRAK    
Türü :
Baskı Yılı : 2024 / DOI :10.30546/100981.2024.013
Sayı : 11
Sayfa : 9-18
    


Özet

The word "gevher/jewel", which appears in Arabic as an Arabic word derived from Persian, means "the essence of something". In classical poetry, this word, which is used for stones such as agate, laʿl, ruby, pearl, emerald, etc. in the sense of "precious stone", also refers to the lover's vuslat and the heart of the lover. In Sufi thought, on the other hand, it is the main source from which God first embodied and from which all things emanate. This idea can also be found in Ibn 'Arabī. Two great masters of Turkish poetry, Seyyid Nesīmī, the representative of the Azerbaijani field of the 14th century, and Ali Şir Nevâyī, the peak of Chagatai poetry in the 15th century, used this mazm in their poems in different forms and in their own unique styles. While Nesīmī, who was one of the symbols of Hurufism in our literature and was killed in this way, preferred to use the concepts of "gevher/jewel" in a mystical context such as the manifestation of the Creator in man and the sea of love, Ali Şir Nevâyī carried these words to his art in many different forms such as tears, celestial bodies, and the original purpose. In this study, we will try to exemplify the ways in which the two great masters use a common mazm of classical poetry in their poems. By showing the different journeys of this mazm in two poets, two worlds shaped around a word will be revealed.



Anahtar Kelimeler

Seyyid Nesīmī, Ali Şir Nevâyī, Gevher/Jewel Mazmun.



Abstract

Farsça’dan alıntı muʿarreb bir sözcük olarak Arapça’da bulunan “gevher/cevher” sözcüğünün anlamı “bir şeyin özü”dür. Klasik şiirimizde “değerli taş” anlamıyla akik, laʿl, yakut, inci, zümrüt vb. taşlar için kullanılan bu sözcük, sevgilinin vuslatı ve aşığın gönlünü de ifade eder. Tasavvuf düşüncesinde ise Allah’ın ilk vücut verdiği ve herşeyin ondan çıktığı ana kaynaktır. Bu düşünceyi İbn Arabī’de de bulmak mümkündür. Türk şiirinin iki büyük ustası 14. yüzyılın Azerbaycan sahası temsilcisi Seyyid Nesīmī ve Çağatay şiirinin 15. asırdaki zirve ismi Ali Şir Nevâyī, bu mazmunu şiirlerinde değişik biçimlerde ve kendine özgü üsluplarla kullanmışlardır. Edebiyatımızda hurufīliğin sembol isimlerinden ve bu yolda öldürülen Nesīmī şiirlerinde “gevher/cevher” kavramlarını yaradanın insanda tecellisi, aşk denizi gibi tasavvuffī bir bağlamda kullanmayı tercih ederken, Ali Şir Nevâyī bu anlamlarının yanında göz yaşı, gök cisimleri, asıl amaç gibi çok farklı biçimlerde de bu sözcükleri sanatına taşımıştır. Bu çalışmada iki büyük ustanın klasik şiirin yaygın bir mazmununu cevher/gevher sözcüklerini şiirlerinde kullandığı biçimler örneklendirilmeye çalışılacaktır. Bu mazmunun iki şairde çıktığı farklı yolculuklar gösterilerek bir sözcük etrafında şekillenen iki dünya ortaya konulacaktır.



Keywords

Seyyid Nesīmī, Ali Şir Nevâyī, Gevher/cevher Mazmunı.