Özet: Safevi Devleti’nin kurucusu olan Şah İsmail (1487-1524) aynı zamanda önemli ve büyük bir İran hükümdarıdır. Safevi Tarikatı’nın lideri olarak da bilinmektedir. Şah İsmail, Şii İslam’ı resmi devlet mezhebi olarak benimsemiştir ve bu Safevi Devleti’nin kuruluşundan sonra İran’ın kültürel ve dini yapısını etkilemiştir. Onun hükümdar olduğu dönemde, Safevi Devleti sanat, edebiyat ve mimari açılardan da önemli gelişmeler yaşamıştır. Şah İsmail devlet adamlığının yanında iyi bir şairdir. Onun şiirleri, dini ve siyasi görüşlerini, aşkı ve doğayı içeren birtakım temalara odaklanmaktadır. Özellikle, Alevi-Bektaşi geleneğinin etkisi altında kalem aldığı şiirlerde, mistik ve tasavvufi öğeler yer almaktadır. Şiirlerinde kendisini genellikle “Kızılbaş” olarak anar ve bu ifadeyi kendisini ve takipçilerini ifade etmek için kullanmıştır. Aynı zamanda şiirlerinde Allah’a olan bağlılığını ve Şii inancını vurgulamaktadır. Şiirlerinde divan edebiyatı geleneğindeki nazım biçimlerini kullanmıştır ve genellikle gazel ve rubai türlerinde yazılmıştır. Onun şiirleri İran edebiyatının önemli bir parçası olarak kabul edilir ve Farsça edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Hatâyi’nin şiirlerinde soru cümleleri ve yapıları bir üslup özelliği olarak değerlendirilmelidir. Soru cümlelerinin, soru ekiyle, soru kelimeleriyle ve soru unsuru kullanılmadan kurulmuş üç tür şekli tespit edilmiştir. Soru cümleleri, anlam açısından kesin cevap bekleyen ve cevap beklemeyen soru cümleleri şeklinde ikiye ayrılmıştır. Cevap beklenmeyen soru cümlelerinde istek, rica, pekiştirme, hatırlatma, vurgu yapma gibi birçok anlam görülmektedir. Çalışmada Hatâyî Divanı taranarak tespit edilen soru cümleleri, yapı ve işlev açısından değerlendirilmiştir. Sonuç olarak Hatâyî’nin, soru yapısını bir üslup özelliği olarak sıkça kullandığını, soru yapılarının hem şekil hem de anlam olarak neredeyse tüm şekillerinin eserinde tespit edildiği görülmektedir.
Anahtar Sözcükler: Şah İsmail, Hatâyî, Şiirde Soru Yapıları, Soru Sözcükleri, Soru Cümlesinin İşlevleri